Savaşçı Tutum

Sıradan insan, başına gelen olaylara ya şükreder ya da küfreder.

Avcı, sıradan insandan savaşçı olmaya bir geçiş devresidir.

Savaşçı, yaşamın amacının öğrenmek olduğunu bilir. Savaşçı, gerçekleştirmek istediği amaca ulaşmak için başarıya ve yenilgiye değil, o süreç içinde en akıllı, en etkili, en bilge olanı tüm iradesiyle kullanıp kullanmadığına önem verir.

Gerçek yaşamda savaşçının silahı bilinci, cephanesi de irade gücüdür. Savaşçı öyle bilgiler öğrenmek ister ki edindiği bilgiler onu yaşamda daha bilge, daha güçlü, daha özgür yapsın.

Çevremde ‘mendebur’ gördüğüm insanlar olsa bile, kendi iç mutluluğumu koruyabilmeyi öğrenmeyi isterdim.

Çevrede iyi, anlayışlı, olgun insanların bulunduğu ortamda mutlu olmak çok kolay. Böyle bir ortamda mutlu olabilmek için savaşçı olmaya gerek yok; sıradan insanlar da mutlu olurlar.

Bilge kişi olabilmek için, çevrenin bu olumsuz etkisinden bağımsız olabilmek gerekir. Savaşçı öyle bir iç huzuru geliştirmek ister ki bu iç huzuru çevre koşullarından bağımsız olsun.

Düşünebiliyor musunuz? Hangi çevrede olursan ol, için barış ve mutlulukla dolu.

Ama bunu nasıl gerçekleştirebilirim? Bilincinizi geliştirerek!

Bilincimi nasıl geliştiririm? İradenizi kullanarak. Sizi mutsuz eden olaylardan kaçmadan, onların sizi nasıl etkilediğini tümüyle anlayarak.

Savaşçı, kendini hakikati öğrenme yolunda savaşçı olarak görür ve bu savaşı kazanmada en büyük engelin, kendi paradigmasına saplanıp kalmak olduğunu bilir.

Doğan Cüceloğlu’nun Yetişkin Çocuklar isimli kitabından altını çizdiğim cümleleri paylaştım sizlerle.

Rahmet ve sevgiyle…

Derleyen: Nilay Gündüz

Views: 113