Friluftsli

Norveççe’de “açık havada özgürlük” anlamına geliyor. Doğaya teşekkür etmek ve doğayı keşfetmek için edinilen bu alışkanlık 1859’da ortaya çıkmış. Bu hayat tarzının getirdiği bir düzen ve yapılacaklar listesi yok. Friluftsliv, dışarıda meditasyondan yürüyüşe ve fotoğraf çekmeye kadar her çeşit aktiviteyi kapsıyor. O derece uçsuz bucaksız bir hareket.

Shinrin-yoku

Japonca “orman banyosu” anlamına geliyor. Fikir orman ve doğal alanların şifalı olmasına ve günümüzün çoğunda yönetemediğimiz stresin üstesinden gelebilmesine dayalı. Kimilerine göre bu fikrin altında yatan değerler bilime dayanıyor. Çeşitli bitki türlerinde bulunan Phytoncide adlı biyolojik kimyasallar, çürüme ve böcekler tarafından yenmeyi engelleyen bir savunma mekanizmasıdır. Bitkiler bu kimyasalı açığa çıkartırken, doğada insanlar da buna maruz kalıyor ve farkında olmasa da şifa ediniyorlar. Yapılan araştırmalar, bu maddenin yüksek tansiyonu düşürdüğünü ve stresi hafiflettiğini gösteriyor.

Hygge

Hygge, Danimarka’nın neden en mutlu ülke ünvanını elinde tuttuğunu açıklayan bir konsept. Danimarkalılar karanlık hava, kısa günler ve soğuğa rağmen dünyanın en neşeli insanlarından. Mumum kızgın alevi anlamına gelen Hygge, aynı zamanda aile ve arkadaş terimleri için de kullanılır. Danimarka coğrafyasında Hygge’nin en çok görüldüğü fotoğraflar kış ayları. Hygge sıcak bir konsept olarak özetlenebilir.

Wabi-sabi

Japon kültüründe Wabi-sabi kelimesinin anlamı “kalıcı olmayan”, “mükemmel olmayan” ve “tam olmayan”. Mükemmelin görmezden gelindiği, fiziksel ve ruhsal olarak eksik olanın anıldığı bu ritüel, 15. yüzyıl Japon coğrafyasında süsleme sanatına karşı ortaya çıkmış.

Kaizen

Bir başka Japon ritüeli de “sürekli ilerleme” anlamına gelen Kaizen. 1986’da ortaya çıkan bu gelenek, kurumsal alanın her tabakasına yayılmış. Bu gelenekte üst düzey yöneticilerden, servis çalışanlarına kadar herkesin ayda bir defa, yaptığı işe ya da kuruma yeni bir öneri getirmesi bekleniyor ve gelen öneriler doğrultusunda, günlük rutinleri bile etkileyen kararlar alınıyor. Genel olarak bu önerilerin hem kuruma hem de hayata uyarlanabilmesinin yanı sıra, küçük değişikliklerin insan hayatını kolaylaştırabileceği beklenmiş.

Jugaad

Jugaad Hindu dilinde “çığır açıcı iyileşme” ya da “yaratıcı tamir” anlamına geliyor. Bunu bir bisiklet zincirinin selo bantla tamir edilmesi olarak da düşünebilirsiniz. Bu fikrin altında yatan şey sadece günlük hayata yaratıcı fikirler bulmak değil, aynı zamanda yenilikçi ruhu da içinde barındırması. Kenya’da girişimciler, bisiklet pedallarken telefon şarj eden bir cihaz geliştirdiler. Filipinler’de Illac Diaz, ‘A Litre of Light’ adındaki buluşuyla, içinde beyazlaştırılmış su bulunan geri dönüştürülmüş plastik şişelerden 50 watt değerinde ampul elde ediyor. Yüksek nemli Peru’da bir mühendislik okulu, nemi içme suyuna dönüştürecek bir reklam panosu icat etti. Bu yenilik fikrini hayatın her alanına getirebilir ve “tamir” için vakit ayırabiliriz.

Selen Duru – Yeşilist

Derleyen Nilay Gündüz

Views: 117